Mezopotamya, Babil, Hint, Mısır ve Yunan medeniyetlerinin yanı sıra İslam medeniyeti de bilim tarihinde dönüm noktası olan yeniliklere ve kişilere ev sahipliği yapmıştır.
Bilgi, nereden gelirse gelsin yitik bir hazineymiş gibi onun peşinde olan Müslümanlar, Abbasi halifelerinin teşvikiyle başlayan çeviri faaliyetleri ile kaybolmaya yüz tutmuş felsefe ve bilim geleneğini yeniden gün yüzüne çıkarmış, Bağdat şehrini dünyanın en önemli düşünce ve bilim okullarının merkezi haline getirmişlerdir. Çeviri faaliyetlerinin beşiği olarak kabul edilen Beytü'l-Hikme, kendi devrinde bugünün öncü araştırma enstitülerinin üstlendiğine benzer bir misyon üstlenerek bilimin yolculuğunu şekillendirmiştir.
DÜNYA MERKEZLİ EVREN MODELİ (GEOSENTRİK MODEL)
İnsanlık on binlerce yıldır mistik inançlar, mevsimlerin belirlenmesi, yol tayini gibi çeşitli sebep ve ihtiyaçlardan dolayı gök cisimlerini incelemiş, onlara farklı anlamlar yükleyerek isimler vermiş ve günümüz modern astronomisinin temellerine zemin hazırlamıştır. İnsanın evrendeki yeri, gök cisimlerinin hareketi ve evrenin sonu hep merak konusu olmuştur. Felsefi ve bilimsel yaklaşımların sonucu olarak Dünya Merkezli Evren Modeli yüzyıllarca kabul görmüştür. Dünya’nın merkezde olmadığına inanan ve bunu kanıtlamaya çalışan bilim insanları her dönemde var olsa da Kopernik devrimine kadar bu düşünce hep ikinci planda kalmıştır.
Dünya merkezli kozmoloji anlayışında diğer gök cisimleri Dünya’nın etrafında dönerler. Bunlar sırasıyla Ay, Merkür, Venüs, Günes, Mars, Jüpiter ve Satürn’dür.
BEYTÜ’L-HİKME
786 yılında doğan Abbasi halifesi Ebû Ca‘fer Abdullâh el-Me’mûn kendisi de entelektüel bir kişiydi ve bilginler topluluğuna, bilim sohbetlerine başkanlık ediyordu. Halife Me’mûn ilk olarak Grekçe, Süryanice, Sanskritçe ve Farsça çesitli eserleri tercüme ettirerek sarayında bir kütüphane kurmuş ve bilim insanlarını burada istihdam etmiştir. Beytü’l- Hikme’nin başlangıcı olan, Bağdat’ta kurulan bu kütüphane, İslam tarihinde felsefe ve diğer bilim dallarının gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur. Platon, Aristoteles, Hipokrat, Galen, Öklid ve Batlamyus gibi doğa filozoflarının kitapları Beytü’l-Hikme’de çevirisi yapılan önemli eserler arasındadır.
Harîrî’nin el-Makâmât yazmasında bir Bağdat okulunu tasvir ettiği minyatür, sergimizde aynı şekilde Bağdat’ta kurulmuş olan Beytü’l-Hikme’nin bir yansıması olarak vücut bulmuştur.
Minyatür: Bir Bağdat Okulu Tasviri,
Harîrî ”el-Makâmât” Fransa Milli Kütüphanesi